Ekonomi

Richard Baldwin: Ekonomik büyümenin doğası değişiyor

Eski Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi (CEPR) Lideri ve VOXEU’nun Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Richard Baldwin, Davos’taki gelişmeler ve küresel ticaretteki gelişmeleri BloombergHT’ye yanıtladı. Küresel ekonominin değiştiğini ve dünyanın küreselleşmede yavaşladığını belirten Baldwin, “Özellikle mal konusunda bu durum fiilen 2008’den beri devam ediyor. Ticaretin ve hizmetlerin küreselleşmesi aslında hiçbir zaman yavaşlamadı. aslında küreselleşmeden söz edilmiyor, sadece küreselleşmenin doğası değişiyor.Küreselleşme aslında arbitrajdan ibaret.Farklı ülkelerden alınan malların fiyatları farklı.Bir ülkede birileri bir malı alıp başka bir ülkede satıyor ve elde ettiği kârdan kar ediyor. aradaki fark.Malların fiyat farkı düştüğünde arbitraj imkanı da azaldı ama hizmetlerde durum böyle değil.Konut uzaksa çok karlı oluyor. Benim için küreselleşme yavaşlamadı veya durmadı, sadece yapısı değişti” dedi.

Kalkınma ve büyümenin yapısı değişti

Kalkınma ve büyümenin yapısının değiştiğini ve değişmesi gerektiğini belirten Baldwin, “Küreselleşme fikrinin hizmetlere daha ağır gelmesiyle bunun daha kapsayıcı olması gerekiyor. Kadın ve erkekleri eşit şekilde kapsaması gerekiyor. Rezidans, kadınları daha çok içine alan, daha eşitlikçi ve çevreyi kirleten bir kavram”Bakacak olursak uzun zamandır aşina olduğumuz bir terim. Umarım gerçekleşir.”

Batı ve Çin birlikte yaşamayı öğrenmeli

Batı ile Çin arasındaki gerginliğin abartıldığını ve körüklendiğini düşündüğünü belirten Baldwin, ticari rakip olarak görülen birçok ülke ile bu durumun yaşandığını belirterek, “Ben Beyaz Saray’da çalışırken ABD Japonya ile uğraşıyordu.Otomotiv endüstrisi yarı iletken endüstrisi ile uğraşıyordu.Sonuç olarak ABD ve Japonya orta yerde yaşamanın yolunu buldular.Çin’de durum biraz farklı.Çin dünyanın en büyük üreticisi ve Çin eserleri ABD dahil her ülkeden eserler oluşturuyor.Tüm sınırları aştığında çok değerli hale geliyor ve bu kimsenin istemediği bir şey.Yarı iletken ve tıp gibi birkaç dal için, Batı ülkeleri çok fazla plastik ithal ettiklerini hissettiler. hepsi Çin’den gelen oyuncaklar ya da düz ekran televizyonlar, bu yüzden ortada yaşamayı öğrenmek zorundayız.

Birbirimize biraz disiplinle bu ayrılık sürecini atlatabiliriz. İşbirliği için çok güçlü bir ekonomik teşvik var ve onları tamamen ayırmamalıyız. Çin gerileme dönemi sona erdiğinde birlikte yaşamanın bir yolunu bulacağımızı düşünüyorum. Ancak Çin’de gördüğümüz değişimler ve Lider Xi’nin bu durumu teyit etmesi, bu sorunun aşılabileceği konusunda bizleri daha da umutlandırdı.”

Türkiye’de iyi yetişmiş gençlere hizmet ihraç etme imkanı var.

Öncelikle şunu söylemeliyim. Türkiye binlerce yıldır dünya ticaret merkezi konumunda. Bu Türkiye için yeni bir şey değil. 90’lı yıllara baktığımızda Türkiye Avrupalı ​​üreticilere eserler vererek çok iyi bir iş çıkardı. Bu aşama artık artış açısından eskisi kadar hızlı değil. Küreselleşmenin ikinci adımında aracılık hizmetleri artacaktır. Türkiye’den nispeten iyi bir iyi eğitimli insan arzı var ve bunların çoğu İngilizce konuşabiliyor ve Avrupa’daki fiyatlara kıyasla çok ucuz. Bu nedenle hizmetler bölümünde konuttan çalışan gençler için bir hizmet ihracatı fırsatı doğabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu