Osmaniyelilerden Bahçeli’ye tepki: Geçmeye bile gelmedi
“Buraya o kadar insan toplanmış, o kapıyı açıp çocukları içeri almamışlar. Depremin olduğu ilk gün o kapıyı açıp yağmur altında kalanları bahçeye sokabilmişler.”
Kahramanmaraş merkezli sarsıntının vurduğu 10 ilden biri olan Osmaniye’de oturan TE, kentte en çok yıkımın yaşandığı İstasyon Caddesi’nde oturuyordu. Depremde onlarca yakınını kaybeden öfkeli hanımın bahsettiği, depremzedelere açılmayan alandır “Devlet Bey Köşkü”.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Osmaniye’ye gelişinde konakladığı, Osmaniye’de doğduğu ve doğduğu konak burası. Depremin ardından henüz memleketine gitmeyen Devlet Bahçeli’ye tepkiler söz konusu olduğunda İstasyon Caddesi’ndeki evleri yıkılan Osmaniyeliler, “Doğal bir tepki var, yansımayı kendisi yarattı” diyor. .” Kentte Bahçeli’nin “hasta olduğu için gelemeyeceği” söylentisi de var.
“Bu saatten sonra ne AK Parti’ye ne de MHP’ye oy yok”
Depremden etkilenen TE’yi Alibeyli mahallesi İstasyon Caddesi üzerinde bulunan Devlet Bey Köşkü önünde karşılıyoruz. Özel harekat polisleri konağın önünde bekliyor. Depremden sağ kurtulan, polisin depremin ilk gününden beri konakta nöbet tuttuğunu anlatıyor.
Depremde yıkılan evin karşı tarafındaki evinden sıkıştığı dolabın altından çıkabilen TE, üç çocuk annesi. Bir çocuğunun deprem anında söylediği “Anne beni bırakma” sözünü unutamaz. TE kalacak yerleri olmadığını söylüyor.
“Osmaniye’de 21 canımı kaybettim. Bunun hesabını kim verecek? Bahçeli, Osmaniyelilere ‘geçmiş olsun’ bile demedi. Oy verme zamanı herkes tırsıyor. Osmaniye’yi televizyonda hiç göstermediler. Burası hep can pazarıydı.Bu saatten sonra AK Parti’ye ne partiye ne de MHP’ye oy yok. Bizi ölüme terk ettilerse bu ülkede onlara oy yok. Bir kez oy kullandım, pişman oldum.”
“Biz evin içini istemedik, bahçe diyoruz”
İlyas Bey de İstasyon Caddesi sakinlerindendir. Yıkımın ortasında duran Devlet Bey Köşkü’nün depremin olduğu ilk gün depremzedelere açılmamasına da kızgın.
“Binadan çıktıktan sonra yine ölümün eşiğine geldik. Binalar kendi kendine üzerimize çökmeye başladı. 3-5 metre ile kurtulduk. Buradaki en güvenli yer konaktı ama açmadılar. .Biz evin içini istemedik bahçe dedik.Yağmurda çocukları bahçeye götürseler yeterdi bize.”
Bahçeli, 14 Şubat’ta yaptığı açıklamada, “Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana ve Malatya’da halkımla tek ses olacağım, onları da sırayla ziyaret edeceğim.”
“Bahçeli’nin yeğenlerine okuttum”
Yıkımdan en çok etkilenen İstasyon Caddesi, kurumuş bir bataklık üzerine inşa edilmiş bir kampüstür. Bu, lüks dairelerin ve mülklerin bulunduğu bir alandır. Yeni yapılan binaların yıkılmasa bile ağır hasar gördüğünü görmek kolaydır. Vatandaşlar korkudan sağlam görünen meskenlere giremiyor.
İsmini vermek istemeyen emekli bir öğretmeni diğer vatandaşlarla birlikte Devlet Beyler Köşkü’nün önünde beklerken buluyoruz. Yaşlı kadın, konağın karşısındaki yıkılmak üzere olan çok katlı binadan eşi ve oğluyla birlikte kurtuldu. Binadan bazı dairelerden eşyaları boşaltan vinci izliyor. Evlerine varmak için sırasının gelmesini bekler. Oldukça üzgün görünen emekli bayan öğretmen yüzünde buruk bir gülümsemeyle “Devlet Bahçeli’nin yeğenlerine ders verdim” diyor. MHP’li eski bir belediye meclis üyesi olduğunu öğreniyoruz. Bahçeli’ye tepkiyi sorduğumuzda cevap vermekten kaçınıyor, “Yorum yapmak istemiyorum” diyor.
“Yüksek oranda akut stres bozukluğu”
Osmaniye’de Hatay’daki gibi koordinasyon yok. DW Türkçe’ye bilgi veren yetkililer, kentte 11 çadır kent kurulduğunu söylüyor. Şehir merkezindeki Masal Parkı’nda kurulan çadırkent bu 11 alanın en büyüğü. Antakya ve Maraş’tan kendi imkanlarıyla gelen depremzedeler de var.
Çadırkentin girişinde üzerinde “Müge Anlı ve Arkadaşları Seyyar Aşevi” yazılı bir kamyon görülüyor. Kızılay, sunucu Müge Anlı’nın Osmaniye’ye bağışladığı iki araçta yemek dağıtıyor.
Çadır kent alanında çocuklar için oyunlar düzenlenmektedir. Depremzede çocuklar palyaçolarla eğlenerek vakit geçirmenin yollarını arıyor. Sarsıntının verdiği hasar sadece fiziksel değildir. Psikososyal pekiştirme birimi sadece çocuklara değil yetişkinlere de hizmet vermektedir. Gruptaki psikiyatrist ve psikologlar, “Akut stres bozukluğu oranı yüksek. Özellikle Antakya ve Maraş’tan gelenler ile Osmaniye’de evi yıkılanlarda bu oran yüksek.”
İsmini vermek istemeyen çadırkentte çalışan psikolog, 20 günlük bebeği ve eşini Aydın’a bırakıp işe geldi. Sahada depremzede sağlık çalışanları da var.
“Hastanede yan odamızda çalışan arkadaşımızın göçük altında kaldığını öğrendik. Çok üzüldük ama çalışmaya devam ettik. Ben hastanede kalıyorum mesela.”
12 yaşındaki Mehmet Ali: Geceleri çok üşüyorum
Çağlar İnal, iki çocuğuyla birlikte kaldıkları çadırın önünde salçalı ve cacıklı makarna yiyor. Yemeği bir hastanenin yemekhanesinde çalışan eşi getirdi.
İnal ailesine ait Yıldırım Beyazıt Mahallesi’ndeki 6 yıllık binalar için “orta hasarlı” tespit edildi. Zemin katta hayatta kaldılar. “Ne olacağını bilmiyorum. Her şey çok güzel gidiyordu. Neden böyle oldu” dedikten sonra gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.
Çadırın içinde ısıtıcı yoktur. Geceleri yorganla ısınmaya çalışırlar ama bu mümkün olmaz. Çağlar’ın 12 yaşındaki oğlu Mehmet Ali gözlerini kaçırarak “Geceleri çok üşüyorum” diyor.
Çağlar Hanım, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde halaları, kuzenleri ve kuzenlerinin çocuklarının da aralarında bulunduğu 11 yakınını kaybetti. Cümleler kurmaya çalışırken gözleri dolu dolu:
“Beş gün sonra hepsini bulmuşlar. Kimi Adana’da, kimi Osmaniye’de, kimi Maraş’ta defnedildi. Çok zor, yapacak bir şey yok…”
“O özel bir çocuk olduğu için dikkatini dağıtayım dedim”
Güllü Can, Osmaniye’de depremzedelerden biridir. Rızaiye Mahallesi’ndeki evi hasar gören 43 yaşındaki kadın, bir yıl önce eşini kalp krizi geçirerek kaybetti. Üç çocuk annesi şimdi geniş ailesiyle birlikte kayınvalidesinin evinde kalıyor.
“3-4 ay içinde evimiz yapılır dediler. Yeni bir binaydı. 1,5 yıl önce aldık, sonra eşimi kaybettim. Çocuklarla ortada kaldım.”
Güllü Hanım, eşinin ardından geçirdiği beyin sarsıntısı nedeniyle yeni kayıplar yaşadı. Nurdağı’nda yaşayan ablası ve eşi enkaz altında kaldı.
“Bina sarsılarak yıkıldı. Ablamı kapının girişinde bulmuşlar. Başına beton döküldü. Ben görmedim, göstermediler.”
İrem, Güllü Can’ın down sendromlu kızıdır. Çadır kente gelmelerinin nedeni kızları İrem’i gezdirmek istemeleridir. Boyama kitabı almaya geldiler. Güllü Hanım, deprem nedeniyle kızının eğitiminin yarıda kalmasına üzülür. Çadıra gelen palyaço grubu tarafından yüzü boyanan İrem, arka planda çalan müziğe eşlik ediyor.
“Özel bir çocuk olduğu için onu biraz oyalayayım dedim.”
eskort bayan
ukrayna escort
escort
eskort
eve gelen escort bayan
eve gelen eskort bayan
otele gelen escort bayan
otele gelen eskort bayan
rus escort bayan
rus eskort bayan
yabancı escort
yabancı eskort
türk escort
kürt escort
bayan escort
zenci escort
sınırsız escort
türbanlı escort
vip escort